Kaybedecek hiçbir şeyin kalmadığında, hayatın karşısında ellerin cebinde durursun. Kimse için ruhunun önünü iliklemez, hiçbir şey için yüzünü naylon bir gülümseme ile ağrıtmazsın. Kimse için derbeder kalbinin saçakları gibi sarkan gömleğini içine sokmaz, onay mercilerinin hiçbirini iplemezsin.
Mutlu musundur? Hayır. Ama eyvallahsız olmanın da bir karşılığı vardır; içinde buruk, öfkeli, kesintisiz bir ahmak ıslatan yağmurla gezersin.
Hiç durmadan “şirinlik” yapmak sana daha zor geliyorsa “eyvallahsız” olmayı seçersin. Bu “kaybeden” olmak, “tutunamamak” değildir; bu, oyunu daha başından bırakıp gitmektir. Kazanmayı bile reddetmektir. Kaybedenler “oyunu” hiç değilse bir kez oynamıştır; ama eyvallahsızlar oyuna hiç dahil olmamıştır.
Mutlu musundur? Hayır. Ama eyvallahsız olmanın da bir karşılığı vardır; içinde buruk, öfkeli, kesintisiz bir ahmak ıslatan yağmurla gezersin.
Hiç durmadan “şirinlik” yapmak sana daha zor geliyorsa “eyvallahsız” olmayı seçersin. Bu “kaybeden” olmak, “tutunamamak” değildir; bu, oyunu daha başından bırakıp gitmektir. Kazanmayı bile reddetmektir. Kaybedenler “oyunu” hiç değilse bir kez oynamıştır; ama eyvallahsızlar oyuna hiç dahil olmamıştır.
Ece Temelkuran