31 May 2013

Adamın yüzünde manalı hatlar vardı.
Sevilmemişlerin, çok üzülmüşlerin, sarhoşların, bir zaman güzelken çirkinleyivermişlerin, okumuşların, hasılı içi rahatsızların yüzlerindeki ifade…

Sait Faik
vintagegal:

Disney’s Alice in Wonderland (1951)
Hep yapması gereken çok şey olduğunu hissedip, hiçbir şey yapmak istemeyen biriydim.

Oğuz Atay

30 May 2013

Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş hala tepede. Bir cigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: “Napalım, kısmet değilmiş…”

Sabahattin Ali

28 May 2013

Kapıyı başkalarının yüzüne kapamak hiç de zor değil… Başkalarınca kapanacak kapıların ardında öylece kalakalmak da… Peki ya kişinin kendi yüzüne kapıyı kapaması? Kapıyı kendi yüzüne yine kendisinin çarpması? Aynı anda, aynı kapının iki tarafında da bulunması? Bir defada hem kapıyı kapayan, hem de yüzüne kapı kapanan kişi haline gelmesi?

Dücane Cündioğlu
SARAH JESSICA PARKER'IN EVİ 2013

27 May 2013

Şunu bütün ciddiyetimle söylüyorum ki, birçok kez böcek olmak istedim. Ancak bana bu onur bile bahşedilmedi. Baylar, fazla bilinçli olmak bir hastalıktır. Gerçek, tam bir hastalıktır. Sıradan bir bilinç, insanın yaşamı için fazlasıyla yeterlidir. Yani şu şanssız on dokuzuncu yüzyılımızın gelişmiş insanına, gerekli olan bilincin yarısı, hatta dörtte biri bile yeterlidir.

Dostoyevski
Bir düşünceyi kabullenmeden zihinde misafir edebilmek, eğitilmiş bir aklın göstergesidir.

Aristotle

26 May 2013

Hans Purrmann

Oil on canvas
Hans Purrmann
Bir sabah dünya boşken kalkıp sordum kendime: Neyin var taşınacak?
Neyin var sen gidince aklı sende kalacak?

Ali Ayçil
Kıyameti büyük bir gümbürtü olarak tasavvur ediyorlar ama bence sonsuz bir sessizlik olmalı. Kıyamet, dünyadaki bütün bu şamataya son verecekse eğer bunu ancak sessizliğin ezici gücüyle yapabilir. Her şeyi ezebilecek tek güç sessizliktir.

Emrah Serbes

21 May 2013


Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden,
kendimi bulamıyorum
dönüp gelip kendime yerleşemiyorum,
kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer…

Nilgün Marmara
tesadufler by Feridun Düzağaç on Grooveshark

18 May 2013

Hilmi Yavuz

âh, evet nerdesiniz, yok saydıklarım?
Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammül etmek ne zor şeydi.

Şule Gürbüz

17 May 2013


Mutluluğu ertelediğini söyleyen biri neyi ertelemektedir? Mutluluğun zaman boyutunun farkında mıdır?”Okul bir bitsin, o zaman mutlu olmaya bakarım” ya da “Önce param olsun, mutluluğu o zaman ararım” diyen birinin “sonraya bırakmaya” çabaladığı şey nedir? “Mutluluk” hakkında ne kadar düşünmüştür?
Zamanı yaşayabilenler erteleme gücüne sahiptirler: Zaman bilinci ve iradesi olanlar. Diğerleri, geciktirirler, gecikirler, yetişemezler, ihmal ederler, “üstüne yatarlar”, kaçırırlar, ıskalarlar, geri çekilirler, kaçarlar. Vazgeçerler. Uzatırlar, bitiremezler, başlayamazlar.

Ahmet İnam

Kalabalıkların arasındayken Tanrı’nın seninle ne işi olabilir?
Tanrı konuşmak için yalnız olanları seçer! diye uyarmıştım seni, hatırlamıyor musun?

Dücane Cündioğlu

Mutluluk,
Diyordu adam,
Her konuda,
Tekrara düşecek kadar,
Rahat olmak.

Cemal Süreya

15 May 2013

İsmet Saat Kaç

İsmet Saat Kaç

Smiths dinleyen fazla yaşamaz

Olanlık


Meğer aydınlıkmış esas kötü olan, insanı savunmasız bırakan, bela getiren, her anlamla dolu dönemin ardından derin bir anlamlandıramama dönemine girerim ben, toplarım toplarım sonra o ağırlıkla dibe batarım, evet, bütün her şey anlamını tamamen kaybetti bak, berbat bir çöküntü, teker teker sıyrıldım bak kaç gündür bana hayat veren o anlamlardan, tek tek atıp hafiflemezsem tekrar su üstüne çıkamam, boğulurum, cepteki intihar tabancası çıkar ortaya, neden korkuyorsun, hiçbir anlam kalmadı ondan, her şey birden değerini kaybetti ondan, ne olacak, nasıl dayanacağım, kaslarımdaki bu gerginliğe nasıl dayanacağım, nasıl dayanacağım, öyle büzülürüm yatakta, dizlerimi göğsüme çeker, koskoca adam, top gibi yatağın içinde, hayatımın büyük bir kısmı bu yorganın altında geçti benim, kurtar beni Allah’ım, kurtar beni, neden sonra kaslarım yumuşamaya başlar, anlamlandıramama krizi yavaş yavaş biter, bedenime ılık bir su gibi kendilik yayılır, bacaklarımı aydınlığın küçük yaratıkları ısırmayacak artık, açarım bacaklarımı, gerinirim yatakta, Allah’ım elimden tut, bırakma beni bu çoksesli duygulara, her taraftan fısıldayan korkulara, bedenimi açar gererim, anlam tıpkı bir beyin kimyası gibi geri gelmiştir, gevşetici bir doz, artık kalkıp dolaşabilir, aydınlıklardan gelen parlak yaratıklardan korkmayabilirim, anlamın canlı kalabilmek için biraz karanlık istemesi ne tuhaf, karanlığı özlüyorum, uyku getiren karanlığı, biyoritmi, melatonini, Allah’ım bugünü de sağ salim kapattım, yarın da bana yardım et, işte bu. Anlam için biraz karanlık!

Ahmet Güntan

Bizim gibiler hep kendi kendine iyileşmek zorundadır.
Kimse, gerçekten yardıma ihtiyacımız olduğunu anlamaz.

Ece Temelkuran

Bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız.Gezegenler arası yolculukları gerçekleştireceğiz.Ömrü uzatıp tüberküloz ve kanseri yeneceğiz ama en düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmanın sırrını asla çözemeyeceğiz.

Jean Rostand

5 May 2013



Orospunun dişisi, erkeği olmaz. Orospuluk huydur. Söz verip tutmamak, borcunu inkâr etmek, birini casuslamak, arkadan adam vurmak, kendinden zayıfı ezmek; hattâ korkmak bile yerine göre orospuluktur.

Kemal Tahir



4 May 2013


1. ikterebeti : yakınlaştı
2. es sâatu : saat (kıyâmet vakti)
3. ve inşakka : ve yarıldı
4. el kameru : ay



Birlikte konuşabileceğin bir yığın insan varken etrafında, beraber gönül inşirahı ile susabileceğin insan sayısı oldukça azdır.

Bu yüzden susmak, sade, zarif ve azdır.

Mehmet Deveci

Yusuf Has Hacib

Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. İnsan sözünü dil dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.
That Work week feeling

Sahici deli nedir? İnsan onuru diye üstün bir düşünceyle uzlaşmak yerine, toplumun anladığı anlamda deliliği seçmiş bir adamdır. İşte bu yüzden toplum kurtulmak istediği insanları, bazı alçaltıcı işlerde kendisiyle iş birliği yapmadıkları için kendilerinden sakınmak istediği insanları akıl hastanelerinde boğazlanma cezasına çarptırır.

Çünkü deli bir insan her şeyden önce toplumun dinlemek istemediği, dayanılmaz doğruları söylemesini engellemek istediği biridir.

Antonin Artaud