26 Nis 2017

 Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.


 Andrey Tarkovski

Girl with Apples, 1979 Michael Taylor

Girl with Apples, 1979 Michael Taylor/British b.1952
 Zayıflık kutsal, güç ise değersizdir. İnsan doğduğunda zayıf ve esnektir. Öldüğünde güçlü ama çürümüştür. Çürümek ve güç, ölümün yoldaşlarıdır. Esneklik ve zayıflık ise varlığın tazeliğini ifade eder. Bundan ötürü sertleşen kaybediyor demektir.


 Andrey Tarkovski

Hep yarınları bekledi bu insanlar, geldiğini hiçbir zaman fark etmediler.


Erdem Bayazıt
Her kim ki birisi size birini kötülüyor, bilin ki sizi de bir başkasına kötüleyecektir

25 Nis 2017

We’re all just walking each other home.



Ram Dass
God bless the lost, the confused,
the unsure, the bewildered, the puzzled,
the mystified, the baffled, and the perplexed.
Amen

Hector McDonnell

lilithsplace:
“Late Afternoon, Cyangugu, Rwanda - Hector McDonnell (b. 1947)
”
Yediremez insan kendine. Hele bir kere yalnız ve özgür yürümenin ne tuhaf bir şahanelikte olduğunu öğrenmişse... Bu yalnızlık şahane olmadığı zaman bile artık beceremez yalvarmayı kimseye. Gönlünü eğemez insan, boynunu düşüremez, ellerini bükemez. Eğilip bükülemeyen kırılır. Kırılan dökülür. Dökülen suya karışır. Sokaklarda biriken yağmur suyuna. Belki bu yüzden, suya karışıp silikleştiği için yüzü, artık yalnız yürüyenin adını kimse söylemez. Saçak altı insanları kaybedenleri sevmez.
Some people will love you for you. Most will love you for what you can do for them, and some won’t like you at all.



Rita Mae Brown
Görüntünün olası içeriği: yazı
https://gaiadergi.com/hazar-denizinde-bir-adada-yalniz-yasayan-azerbaycanli-vitali-ile-roportaj/

22 Nis 2017

We travel for romance, we travel for architecture, and we travel to be lost.


Ray Bradbury

Hallac-ı Mansur, cezbe ve sekir halinde söylediği ve mazur bulunduğu Ene’l-Hak cümlesi yüzünden idama mahkûm edilir. Onu asılacağı meydana getirdiklerinde etrafta mahşerî bir kalabalık vardır. Hallac-ı Mansur darağacını görünce güler ve kalabalık arasında gördüğü dostu Şibli’den seccade isteyerek iki rek’at namaz kılar. Ardından şöyle duâ eder: “Allahım burada senin dinin uğruna gayrete düşüp beni öldürmek için toplananların suçlarını affet.”

Bu esnada kalabalık içinden özellikle düşmanları, fırsat bu fırsat diye Hallac-ı Mansur’a taşlar atarlar. Hallac-ı Mansur bunlara ah bile demez hatta tebessüm eder, ama dostu Şibli ağlayarak kırmızı bir gül atınca Hallac-ı Mansur inler ve şöyle der: “Taş atanlar avam takımı, bilmiyorlar, halden anlamazlar. Onların taşı bizi incitmez ama halden anlayan bir dostun attığı gül bile bizi incitti, canımızı acıttı.”

20 Nis 2017

I think it’s important to realize you can miss something, but not want it back.


Paulo Coelho
You can’t get away from yourself by moving from one place to another.


Ernest Hemingway

Erden Cantürk

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, şapka ve yakın çekim


Fotoğraftaki isim Milas'ın Çomakdağ köyünden 1911 doğumlu Merve Akdemir. Bu fotoğraf, sahibi Erden Cantürk 'e National Geographic ödülünü kazandırdı.

Ve yine o insanlar öldüğü zaman her şey, aradan bir perde sıyrılmış gibi düşten gerçeğe dökülür: “Üzerinden örtünü (perdeni) kaldırdık. Bugün gözlerin daha keskindir”, (Kaf, 22).


Stephen King

Bana tek başına bir kadın veya erkek göster, sana bir aziz göstereyim. Sayıları ikiyi bulursa, âşık olurlar. Üç olursa, “topluluk” adını verdiğimiz şirin oluşum meydana gelir. Dört kişi olurlarsa bir piramit inşa ederler. Sayıları beş olursa biri dışlanır. Altı kişi olduklarında önyargıyı tekrar icat ederler. Yedi kişi olurlarsa yedi yılda savaşı tekrar icat ederler, insan. Tanrı’nın yeryüzündeki yansıması olabilir, ama insan toplumu, şeytanın yansımasıdır ve daima eve dönmeye çalışır.

18 Nis 2017

İnsanlar nasıl konuşulması gerektiğinin dersini alırlar ama
En büyük ilim, nasıl ve ne zaman susulması gerektiğini bilmektir.



Lev Tolstoy.

16 Nis 2017

Ece Temelkuran

Bu yüzde severim havaalanlarını. Hiçbir yerdesindir çünkü. Hiç kimsesindir. İnsanların pek sevmediği bağlantılı uçuşlar arası havalimanı bekleyişleri bu yüzden şahanedir bana göre. Çünkü orası yolun tam ortası. Hiçbir yerin tazeleyici rüzgârı.
The best listeners listen between the lines.



Nina Malkin
Transsiberian (2008)

Ece Temelkuran

Dilini bilmediğin bir yerde ağlamak fenadır. Çünkü seni, senin dilinde susturacak kimse yoktur..

Jane Austen

I was quite, but I was not blind.


Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi
bulamıyorum dönüp gelip kendime
yerleşemiyorum, kendime bir yer edinemiyorum, kendime bir yer..



Nilgün Marmara

Virginia Woolf

She did not want to move, or to speak. She wanted to rest, to lean, to dream. She felt very tired.


Zamanın hızını, zamanla yarışana sor.
Günün uzunluğunu da bekleyene…

Servet Saygınoğlu

Charles Courtney Curran, On the Heights, c. 1909

spoutziki-art:
“Charles Courtney Curran, On the Heights, c. 1909
”

12 Nis 2017
















Ece Temelkuran

Master programları olmalı daha karmaşık konular için. Bir adam en az acıtarak nasıl terkedilir? Daha az sevdikçe daha çok seviyormuş gibi yapmamak nasıl becerilir? İnsan kendi varoluş enerjisini kaybettiğinde kendi gücüyle buluşmak için ne yapmalıdır? Kalbin tamirinde nelerden faydalanılabilir? gibi başlıkları olmalı akademik tezlerin. 
“Perfectionism is a failed strategy to avoid criticism.”
İnsan yanında götürüyor kaçtığını. Üstelik ne kadar uzağa kaçsa da... Hatta artık şöyle düşünüyorum: Tuhaf bir dairesel hareketle tam da kaçtığına doğru koşuyor insan kaçarken. Korktuğunu yok saymak, o yokmuş gibi yaşamak insan doğasına aykırı belki. Ya da belki bunu kabul etmek epey zamanını alıyor insanın. Benim zamanımı aldığı gibi..


Ece Temelkuran
I didn’t know you could get buried in your own silence.


Jandy Nelson
Sebepler çıldırmamıza engel olmak için gerekli vehimler, illüzyonlardır. Sebeplerin kudreti yoktur ve sonuçları ihtiva etmezler. Aynı anda ya da peşpeşe gerçekleşen olaylara bakarak aralarında fikrî bir bağ kuran insandır. Bu bağı kurarken 5 duyusunu ve tümevarım yöntemini kullanır. Oysa hisler aldatılabilir; bilimsel “kanunlar” güncellenebilir. Matematikçi ve epistemolog Bertrand Russell‘ın örneğindeki gibi:

 ”…Mantıklı hindi çiftliğe varır varmaz her sabah saat 9′da yem verildiğini fark etti. Ama iyi bir tümevarımcı olduğu için hemen bir sonuca varmak istemedi. Bekledi ve her gün tekrar tekrar gözlemledi. Bu gözlemlerini değişik koşullarda tekrar etti: Çarşambaları, perşembeleri, sıcak ve soğuk günler, yağmurlu ve yağmursuz günler. Her gün yeni bir gözlem ekledi ve sonunda bir sonuç çıkardı: “Her sabah saat 9′da yemek veriliyor bana”. Fakat bir yılbaşı günü kural bozuldu: Mantıklı hindi saat 9′da yemini beklerken boynu kesildi….

Tchaikovsky - Symphony No. 4 in F minor, ‘Andantino in modo di canzona’ Op. 36

Winslow Homer - Boys and Kitten, 1873

11 Nis 2017

Görüntünün olası içeriği: 2 kişi
Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta, öğrencisini uğurlamış. Çırağına
 ” Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?” demiş.
“Resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak. İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma” diye ilave etmiş.
Öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. Resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş.
Öğrenci resmi yeniden yapmış.Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş.
Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş.
Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.
Usta ressam şöyle demiş:
“İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.
İkincisinde, onlardan müspet,yapıcı,olumlu olmalarını istedin.

Yapıcı olmak eğitim gerektirir.

Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.”

– Emeğinin karşılığını, ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın.
– Değer bilmeyenlere sakın emeğini sunma.
– Asla bilmeyenle tartışma.

2 Nis 2017

Suçlamak, anlamaktan daha kolaydır. Anlarsan, değişmen gerekir.

Peyami Safa
Holding on to anger is like grasping a hot coal with the intent of throwing it at someone else; you are the one who gets burned.



Gautama Buddha

Hayalperest –ayrıntılı bir tanım gerekirse-  insan değil, biliniz ki ortalama cinsten bir varlıktır. Daha çok erişilmez köşelerde bir yerlere yerleşir, orada neredeyse gün ışığından bile saklanır. Ve eğer içine kapandıysa da, o köşeye sümüklüböcek gibi yapışır ya da belki bu açıdan hem hayvan hem de ev olan, kaplumbağa denen o ilginç hayvana çok benzer.



Fyodor Dostoyevski