Hep dallara, dağlara, aklını verip giden delilere hayran yaşadım. Aklını beğenenlere şaştım da yaşadım. Yaşamadıysam da şurda durdum, evet o yokuşun üstünde durdum, yaz da önümden geçti, sonbahar da. Ben durdum. Kendi çocukluğum ve gençliğim, öyle olduğuna şaştığım yetişkinliğim de geçti her şey ile beraber, ben yokuşun üstünde her şeyi gördüm. Gezen gezdiği yeri görürken ben durduğum için her şey önümden yüzerek geçti, gördüm. Kendimi kendimden ayırıp da gördüm. Seni de gördüm her şeyi söyleyemesem de ötekini de, nereye gittiğini neye koştuğunu gördüm, akşam elindekileri gördüm, sofranı, etrafını gördüm. Beni görünce ifadeni değiştirsen de neşeni gördüm, bazen endişeni gördüm, endişeni kovalamaya çalışmanı gördüm, tekrar iyi olmaya çalışmanı gördüm, seni ve ötekileri gördüm. İz kayboluncaya kadar gördüm, kaybolduktan sonra gözlerimi kapatıp görmeye devam ettim. Biliyorum, ne olsa dolaştım aralarında, aranızda.
Şule Gürbüz