Düşünüyordu; ne için, bir anda, ruh, duvarı, tavanı, kubbeleri aşarak, boşluğa yayılmak ve nesimi havadan daha hafif, dumandan daha kıvrak, buğudan daha şeffaf, büyük mesafelere dolmak istiyor? Ne için, uzak ufuklara, engin denizlere, yüksek dağlara bakmak bir zevktir? Kürre-i arzın hendesesi insanı sıkıyor, ruh çizgiden eziyet çekiyor, ruhun çizgisi yoktur. İnsanın en büyük ıstırabı üç buuttur. Ruh bu üç buuttan kurtulmaya çalışıyor, hâlbuki onlarla mahduttur ve mahpus. Kurtulmaya çalışır, muvaffak olamaz. Eziyet çeker.