Yeni zenginlerimize ait evlerin dekorasyon dergilerinin sayfalarını dolduran ve “Boğaz’ın bilmem ne sırtlarındaki muhteşem villa” yahut “Mimar filancanın dekore ettiği feşmekana ait mekan” gibisinden başlıklarla tanıtılan sayfalar dolusu fotoğraflarına ibretle bakarım.
Tuvalet girişin hemen solundadır,sağ tarafta mutlaka mutfak vardır. Salon her biri marka olan ama oturduğunuzda bir türlü rahat edemeyeceğiniz, bir tarafı mutlaka bir yerinize batan koltuklarla doldurulmuştur. Etrafta şıngır şıngır cam objeler,özelliği olmayan ve bir işe yaramayan alakasız ama pahalı biblolar durur.Hele duvarlardaki tablolar…..Bir resim galerisi olduğu gibi eve taşınmış gibidir.
Yatak odalarında uyumak ise cesaret işidir.Dört kenarından tavanlara yükselen direklerin altında kalan devasa yatak uyumaya değil,sadece kabus görmeye yarar.
Sanki İstanbulda değil,Afrikadaki zengin kabile reislerinden birinin tatsız,zevksiz ve ruhsuz minik sarayındasınız..Ve bizdeki böyle evlerin neredeyse hemen hepsinin bir başka ortak özelliği vardır:Hiçbirinde kitap göremezsiniz. Okuyup bir şeyler öğrenmenin hatıra gelmediği,kitaptan,bilgiden,kültürden nasibini alamamış mekanlardır bunlar. Olması gereken kütüphanenin yerinde,geç kazanılmış paralar zevksizce raksetmektedir.
Bundan birkaç sene öncesine kadar zamanın yeni zenginlerinin,salonlarını metreyle satın aldıkları cildleri gayet şık ama içleri boş göstermelik kitaplarla süslemeleri adeti bile çoktan unutulmuştur.
Ev fotoğraflarının çıktığı dekorasyon dergilerinden Batı’da bir hayli vardır, özel mülklerin resimlerin onlarda da bol bol rastlanır ama bu evler para sayesinde değil,zevkle ve kültürle döşenmişlerdir.Bazılarının duvarlarında aile büyüklerinin tabloları asılıdır,etrafta imbikten geçmiş bir zerafet ve yerleşmişlik görürsünüz.Ve en önemlisi her birinde mutlaka gerçek bir kitaplık vardır,hatta bazıları koskoca bir salonu kütüphane haline getirmişlerdir, zira oraların hakiki zengini mutlaka okumuştur ve her zaman okur ve yeni bir şeyler öğrenmeye çalışır.
Bizimkiler pahalı ama hiçbir özelliği olmayan evlerini”Biz artık zenginiz,biryerlere geldik”mesajını vermek için teşhir ediyorlar diyelim, asıl mesele o evlerde kitaptan ve bilgiden habersiz bir halde yetişen çocuklar….O neslin geleceğini bir düşünün, eminim ürperirsiniz.
MURAT BARDAKÇI