Aynı yolu beraber yürüdüğümüzü sandığımız insanlar, aslında bize sadece gidecekleri yere kadar eşlik ediyor..
31 Eki 2015
29 Eki 2015
Voynich Elyazmaları 1404-1438
Kitap, 1912 yılında antika kitap koleksiyoncusu Wilfrid Voynich tarafından İtalya'da bulundu. 600 yıllık el yazması kitapta yazılanlar bilinen hiçbir dilde anlam ifade etmiyor. Egzotik bitkiler, gizemli insanlar ve yıldızlar... Sayfaların altı, üstü, sağı, solu çizimlerle dolu. Voynich elyazması yıllardır dilbilimciler, kriptologlar, tarihçiler, diğer branşlardan bilim adamları ve meraklılar tarafından yoğun olarak incelenmekle birlikte, tamamen çözülememektedir. Dilbilim profesörü Stephen Bax, Yale Üniversitesi'nde korunan kitaptaki 10 sözcüğün şifresini çözdüğünü, 14 sembolün ise ne anlama geldiğini tespit ettiğini açıkladı. Pax'ın çözümlediği sözcükler arasında yedi yıldız çiziminin hemen yanında yer alan 'Taurus' (Boğa burcu) ve kantoron bitkisinin resminin yanında görülen 'Kantairon' sözcüğü bulunuyor. Diğer metinler anlaşılamamakta ve bunun hangi dil olduğu bilinmemektedir.
Böyle insanlar vardır, düşmanlık nedir, intikam almak nedir, bilmezler... Onlara ne kadar kötülük etseniz de yine gelir size sokulurlar. Gerçi duydukları sevgiyi sıcak, soğuk diye ölçmeye kalkarsak, hiçbir zaman ortayı aşmadığını da söylemeliyiz. Herkesi sevdikleri için iyi insan sayılırlar; oysa kimseyi sevmezler ve kötü olmadıkları için iyi olarak anılırlar.
İvan Aleksandroviç Gonçarov
28 Eki 2015
Bir yerde okumuştum, Mösyö Boustouler, tepenize çığ düştüğünde, bütün o karın altında yatarken neresi aşağısı neresi yukarı anlayamaz oluyormuşsunuz. Karı iteleyip kurtulmak istiyor ama yanlış yönü seçip kendinizi daha da derine, kendi mezarınıza gömüyormuşsunuz. İşte kendimi aynen böyle hissediyordum, yönünü şaşırmış, arafta kalmış, pusulamdan olmuştum.
Khaled Hosseini
27 Eki 2015
11 Eki 2015
Dikkat Vücudunuz Konuşuyor
Sahiplenme için özellikle dokunmayı kullanırız. Bir düğün salonuna girerken, sevgilimize, eşimize sarılır veya dokunuruz. Bu dokunuşu “Bu benim ona göre!” anlamında kullanırız. Genelde hanımlar bu mesajı etrafa vermede bizden daha kibar oldukları için, bizim yaptığımız gibi kollarıyla bir boğma harekâtına girmek yerine, üzerinizden olmayan kepekleri silkelerler ya da ceketinizden hayali saçlar toplarlar. Zaten sıkı olan kravatınızı dilinizi dışarı çıkaracak şekilde sıkarlar. Bu, diğer dişilere “Bu adam benim, bulana kadar canım çıktı, kimse yanaşmasın” mesajını verir. Siz saf saf “Dün kafa üstü düştüm, dönüp bakmadı. Şimdi kravatımı düzeltiyor, değerimi anladı. Rabbime şükürler olsun!” diye düşünürken, o etrafa gerekli mesajı vermektedir.
4 Eki 2015
3 Eki 2015
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)