Aynı yolu beraber yürüdüğümüzü sandığımız insanlar, aslında bize sadece gidecekleri yere kadar eşlik ediyor..
31 Oca 2013
Kimse beni tanımasın, ben kimseyi tanımayayım, bu yeterdi. Düşündüm, sağır-dilsizmişim gibi numara yapardım. Böylece, hiç kimseyle o salak konuşmaları yapmak zorunda kalmazdım. Biri bana bir şey demek istediğinde bir kâğıda yazar, bana uzatırdı. Bundan bir süre sonra sıkılınca da, ömrümün sonuna kadar insanlarla konuşmaktan kurtulurdum.Herkes beni sağır-dilsiz herifin teki sanır, beni rahat bırakırdı.
J. D. Salinger, Çavdar Tarlasında Çocuklar
30 Oca 2013
29 Oca 2013
Mutluluk Reçetesi
"Hem çok çikolata hem çok zayıflama mı dediniz?!!! Hem aşk istediniz hem de kayıp duygusu hiç olmasın mı dediniz?!!! Hem özgür olmak hem de asıl sorumluluğun özgürlük olduğunu bilmek mi istemiyorsunuz? Hem hiç emek vermeyip hem de koşulsuz mutluluk mu istiyorsunuz? Sizi şöyle alalım. Çağın en verimli tüketicisisiniz. Size bayılıyoruz. Adınızın hiç önemi yok. Kredi kartı numaranız yeterli. Size mutluluk vaadediyoruz. Bir sürü seçeneğiniz var. Şu kişisel gelişim kitaplarından üç tane alınız. Şundan da üç tane alırsanız TV’ye çıkmak için çekilişe katılacaksınız. Günde 10 adet şundan yiyiniz. Eviniz için Feng Shui kursuna katıldıktan sonra yogashala’ya haftada üç gün gitmelisiniz. En az iki gününüzü de yaşam koçunuzla geçireceksiniz. Sporu ihmal etmeyin. Spordan sonra şarap kursuna gideceksiniz. Bazı kaygılarınız size rahatsız ediyor. Mutlu olmak için kaygıdan uzak durmalısınız. Bunun için hem bolca Brüksel Lahanası yemeli hem de terapiye gitmelisiniz. A, M, N, K, Y vitaminlerini ihmal etmeyiniz. Diyetisyeninizin bekleme odasında Mevlana’nın özlü sözlerini içeren o parlak kitabı da okumayı ihmal etmeyin. Organik gıdaların önemini artık biliyorsunuz. Özellkle sabah koşunuzdan once mutlaka ama mutlaka laktozsuz sütünüzü için. Moda tasarımcınızdan iletişim danışmanınıza mutlaka yürüyerek gidin. Yürürken ayağınızda mutlaka özel tabanlı spor ayakkabılarınız olsun. Terledikten sonra egzersiz sonrası antiaging kreminizi unutmayın….”
Cem Mumcu
Murathan Mungan
Yürüyüp geçeceksin, hep yürüyüp geçeceksin. Ben öyle yaptım. Hep yürüdüm. Herkesin her şeyi anlamasını bekleyemezsin. Sen yürüyüp gideceksin. Anlayan anlayacak, anlamayan anlamayacak; dünyanın hepsine yetişemezsin ki! Bilirsin ben iyi yürürüm.
27 Oca 2013
23 Oca 2013
Seyahatname: Orvieto
Umbria’nın güneyinde yer alan Orvieto, Toscana ve Umbria Bölgesi’ndeki hemen hemen tüm şehirler gibi bir tepenin üzerine kurulmuş, surlarla çevrili bir şehir. Tarihi 3000 yıl öncesine dayanan ve antik yapısı oldukça iyi korunmuş durumda olan bu şehrin gotik karakterli katedrali, İtalya’nın en önemli 5 katedrali arasında yer alıyor. Yapımına 1290 yılında başlanan katedralin, başta Roma tarzında yapılması planlanmış fakat zaman içinde mimarlar değiştikçe yapıya gotik öğeler eklenmiş. Yapıya “Golden Lily” lakabının takılmasını sağlayan, dış cephesinde bol bol kullanılan altın kaplamaların bir kısmı bugün hala yerli yerinde duruyor.
Arkadaşlık açıklanması zor bir ilişkidir; iyi arkadaşlıktan söz ediyorum ama sahte olmayanından, yalansızından. Duygularla, alışkanlıklarla, masumiyetle ilgili bir şey gibi geliyor arkadaşlık bana. Nitelikleri iyi diye bir insanı arkadaş olarak seçemezsiniz. Her zaman kazançlı çıkabileceğiniz bir alışveriş değildir arkadaşlık. Öyle arkadaşlar vardır ki devam etmesi için belki sürekli kaybetmeniz gerekir. Bu kaybedişin verdiği anlam, bazen kazanacaklarınızdan daha doyurucu olabilir. Davranış bilimciler ne derse desin, bence arkadaşlık… Uygun sözcüğü bulamakta zorlanıyorum. bence arkadaşlık sadece arkadaşlıktır. Birini görmek size iyi geliyorsa, onu dinlemekten, ona anlatmaktan hoşlanıyorsanız, çirkinliği, aptallıkları onu küçümsemenize yol açmıyorsa, güzelliği, zekası bir parça kıskandırsa da gurur duymanızı sağlıyorsa, onunla abuk subuk konular hakkında bile sohbet etmek sizi rahatlatıyorsa, onu arama gereği duyuyorsanız, onu düşündüğünüzde yüzünüze rahat, geniş bir gülümseme yayılıyorsa sorun kalmamıştır; o kişi arkadaşınızdır. Onun zeki, aptal, iyi, yetenekli, kötü, zalim, kaba, nazik, güzel, çirkin, ünlü olmasının hiçbir önemi yoktur. Arkadaşlık bütün bu niteliklerin üstündedir çünkü. Yeter ki masumiyet yok olmasın. Evet, bu meselede masumiyetin önemli olduğunu düşünüyorum; çünkü arkadaşlık iki kişinin birbirini etkileyerek çocuklaşabilme yeteneğidir.
Kukla, Ahmet Ümit
22 Oca 2013
20 Oca 2013
19 Oca 2013
Tol
Her yalnız çocuk gibi bir atlas müptelasıydım ben de Mehmet. Birbirlerinden ince, kesik çizgilerle ayrılmış, kimi bir yüze, kimi bir yılana, kimi bir file, çizmeye, süt şişesine, denizanasına, yılana, çam ağacına, böbreğe, kalbe, karaciğere benzeyen bir yığın ülkeye sonsuz bir merakla bakardım. Bu adına siyasi denen haritaydı. Bir de fiziki harita vardı ki Mehmet, onun yükseldikçe kahverengisi koyulan dağlarına, mavi iplikten ırmaklarına, yeşil benek ovalarına anlamazlıkla, ama hep büyülenerek bakardım. Fiziki haritayı daha çok severdim, dünya bir bütün olurdu çünkü o zaman, sınırlar kaybolurdu ve benim için bütün o kesik çizgilerle birbirinden ayrılmış ülkeler varılabilir, görülebilir birer coğrafya haline gelirdi.
Murat Uyurkulak
İçimizdeki Şeytan
Bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret falan değil, insanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile. Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış üç günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum. Odamdaki duvarlar birdenbire büyüyüveriyor. Pencerelerin dışındaki şehir ve hayat bir anda, insanı içinde boğacak kadar kudretli ve geniş oluyor. Zannediyorum ki, tasavvuru bile baş döndüren bir süratle hiç durmadan koşup giden bu hayat ve bir avuç toprağın bile doğru dürüst esrarına varamadığımız bu karmaşık dünya beni bir buğday tanesi, bir karınca gibi ezip geçiverecek. Böyle acz içindeyken odamda her şey bana küçüklüğümü ve zavallılığımı haykırıyor. Sokağa fırlıyorum. Bir tek çehre görsem de yanında yürüsem, hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. Halbuki ara sıra karşılaştığım ahbapları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor. Bilmem beni anlıyor musunuz?
Sabahattin Ali
18 Oca 2013
Louis Janmot , Ruhun Şiiri-Yanlış Yol
Janmot, bütün hayatını 'Ruhun Şiiri" adını verdiği 34 parçadan oluşan bir seriye adamıştır. 1836 ile 1855 arasında yaptığı 18 resim renkli, sonraki yıllarda yaptığı resimler ise siyah beyazdır. Her bir resmi bir şiir tamamlar. Şiirler bir çocuğun doğumu ve hayatını anlatır. Bu resimde çocuk büyümüş ve dünyevi eğitimin "yanlış yol"una sapmıştır.Her basamakta bilim ve edebiyat bilginleri duvarlardan çocuğun yoluna çıkar ve ruhuna zarar verecek konulardan bahsederler.
17 Oca 2013
16 Oca 2013
13 Oca 2013
12 Oca 2013
Lüzumsuzluğuma, faydasızlığıma bu andan itibaren inandım.
Ara sıra hayata tekrar döner gibi olduğum, yaşadığımı zannettiğim oldu. Hatta bunları düşündükten birkaç gün sonra, yepyeni bir vaziyet, beni bir müddet için tesiri altına aldı ve oyaladı. Fakat ruhumun en derin bir köşesinde yeryüzünün bana ihtiyacı olmadığı kanaati, her zaman için yerleşip kaldı.
Sabahattin Ali
Ara sıra hayata tekrar döner gibi olduğum, yaşadığımı zannettiğim oldu. Hatta bunları düşündükten birkaç gün sonra, yepyeni bir vaziyet, beni bir müddet için tesiri altına aldı ve oyaladı. Fakat ruhumun en derin bir köşesinde yeryüzünün bana ihtiyacı olmadığı kanaati, her zaman için yerleşip kaldı.
Sabahattin Ali
Gustave Doré: Kayıp Cennet- Lucifer'in Düşüşü
Kayıp Cennet , İngiliz edebiyatının Shakespeare'den sonra en büyük şairi kabul edilen John Milton'un başyapıtı... 12 kitaptan oluşan bu epik şiirde Tevrat'taki Genesis bölümü, yani Şeytanın Tanrıya karşı açmış olduğu savaş, Şeytan ve asi meleklerin cehenneme atılışı ve son olarak da Adem'le Havva'nın yasak meyvayı yiyip cennetten kovulmaları anlatılır. Şairin yaratmış olduğu inanılmaz karizmatik ve güçlü şeytan karakteri eleştirmenleri epey şaşırtmıştır. Bu durum hakkında yapılan en ilginç yorum ise William Blake'in yapmış olduğu yorumdur. Blake, Milton'ın Tanrıdan ve cennetten bahsederken "elinin kolunun bağlı" oluşunu, fakat Şeytandan ve cehennemden bahsederken ise "tüm şairliğini konuşturmasını" Milton'ın gerçek bir şair olmasına ve farkında olmadan şeytanın tarafını tutuyor olmasına bağlar... William Blake Milton için "gerçek bir Şair idi, ve bilmeden Şeytan'ın mezhebindendi" demiştir
9 Oca 2013
Söz
Zaman en iyi ilaç değildir. Çünkü insan, kendi yarasına kendini basar.
Bir öncekini unutmak için kendine yeni yaralar açar.
Zaman da gelip hazıra konar.
Kahraman Tazeoğlu
Bir öncekini unutmak için kendine yeni yaralar açar.
Zaman da gelip hazıra konar.
Kahraman Tazeoğlu
8 Oca 2013
Ben de bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim; öyle solgun bir nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başıma durdum, köklerimi salamadım, ne olduğum yere sağlamca yerleştim, ne başka diyarlara kaçabildim, içinde durduğum havuzla birlikte kirlenip eskidim.
Bana bakanlar, beni seyredenler, beni sevenler oldu, ama kimse yakasına takmadı beni, kimse odasına koymadı, kimse beni sulayıp büyütmek için uğraşmadı; onlara ihtiyacım olmadığını, havuzda tek başıma yüzebileceğimi düşündüler, ben de yüzdüm.
A.Altan
7 Oca 2013
6 Oca 2013
Borges, Ölüm ve Pusula
Kumlara uzanmıştı, özenle bir dizi harf çiziyor, çizip çizip siliyordu, tıpkı düşlerimizdekiler gibi kavranış sınırına varır varmaz dağılıp giden harfler...
İlhan Berk
Benim trajedyam kendimden kurtulamamdır. Rahat biri olmak isterdim. Kendimle barışık değilim. Hiç bir zaman da olmadım. Kendime dünyada yaşamayı öğretemedim. Dünyamla aramda normal olmayan bir şeyler var. Cehennem dediğin böyle bir şey..
Emil Michel Cioran
Halbuki gözlerin işlevi görmek değil ağlamaktır; gerçekten görmek için de gözlerimizi kapatmamız gerekir.
Felsefenin Tesellisi
Doğru davrandığı halde bir felaket yaşayan insanın kafası karışır; başına gelen olayı adaletin kurallarıyla açıklayamaz bir türlü. Dünya gözüne anlaşılmaz görünmeye başlar. Aslında kötü biri olduğu ve bu yüzden cezalandırıldığı düşüncesi ile hiç de kötü biri olmadığı, bu yüzden adaletin işleyişinde çok büyük bir hata olduğu, kendisinin de bu hataya kurban gittiği düşüncesi arasında gidip gelir. Bir adaletsizlik ile karşı karşıya kaldığı için şikayet eder; bu şikayetin altında ise, dünyanın temelde adil bir yer olduğuna ilişkin bir inanç yatmaktadır.
Alain de Botton
5 Oca 2013
Seyahatname: Galleria Vittorio Emanuele II -Milano
Galleria Vittorio Emanuele, İtalya'daki en eski alışveriş merkezidir. İtalya krallığının ilk kralının ismini taşır ve 1865 te inşa edilmiştir.
4 Oca 2013
Melencolia I , Albrecht Dürer-1514
Bu gravür hakkında yazılmış iki ciltlik bir kitap bulunmaktadır. 4 × 4lük sihir dikdörtgeninde alt ortadaki kutucuklar gravürün tarihini vermektedir. Diktörgendeki sayılar enine,boyuna ve çaprazlama toplandığında aynı sayıyı verir: 34...Fibonacci Serisine ait olan 34 , 1514 yılında Dürer'in yaşı olan 43 ün tersidir.
Onikiye Bir Var
An anı kovalıyor, anlar sonsuzlukta eriyor. Çarşamba perşembeyi, perşembe cumayı sürüklüyor. Kasım, aralık oldu, aralık ocak, ocak şubat olacak. Şubat da mart. Ve biz, karanlığın içinde şu vapur gibi zamanı yara yara ilerliyoruz. Nereye? Bir zamansızlık ülkesine doğru…
Haldun Taner
Haldun Taner
Seyahatname: Boucher Sokağı-Brüksel
Brüksel'in en ünlü yemeği olan 'Moules Frites', yani midye ve patates kızartması deyince herkesin aklına şehrin merkezindeki meşhur Boucher Sokağı gelir. İrili ufaklı restoranların bulunduğu sokakta müthiş bir müşteri kapma yarışına tanık olursunuz. Müşteriyi etkilemek, ağırkanlı Belçikalılar için bir hayli zor.
O yüzden bu zor görevi İtalyan veya Faslı garsonlara devrederler.
3 Oca 2013
Murathan Mungan
Çocukken çok büyük diye anımsadığımız bahçeleri, evleri, avluları yıllar sonra ziyaret ettiğimizde çoğu kez çocukluk imgelemimizin bizi yanıltmış olduğunu görür, gördüklerimiz karşısında hayalkırıklığına kapılırız. Hiçbir şey bizim hatırladığımız ve sandığımız kadar büyük ya da geniş değildir.
Bizi yanıltan çocukluktur, diye düşünürüz. Belki de büyümemiş çocukların hayatları boyunca yanılmaları bu yüzdendir.
Arnolfini Portresi,Jan van Eyck-1434
Detay
İtalyan tüccar Arnolfini ve eşinin, tahminen Brugge'deki evlerinde resmeden portre, Batı sanatının en orijinal örneklerinden addedilir. Özelliği; ortogonal açısı, figürlerin aynada arkadan görüntüsü ve evliliğin resim şeklinde bir kontrat halinde kaydedilmesinde yatar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)